Hocam Nefes Aldım Oruç Bozulur mu?
Bu başlık nereden aklıma geldi derseniz bir Ramazan programından geldi diyerek söze başlayayım. Ne alaka demeden bir okuyun bence… İsmi lazım değil bir TV kanalında hani her Ramazan da olduğu gibi hoca dedikleri kişiler soru cevap kısmı yapar ya ona benzer bir bir an vardı. Zaten tanıdık bir sahne ve her Ramazan’da aynı programlar oluyor. Misafir olduğum ev sakinleri pür dikkat dinlerken ne diyor acaba deyip ben de bir kulak kabarttım. İlk soru ise “Hocam oruçluyken elime toplu iğne battı acaba orucum gitti mi?” sorusuydu. Soruyu duyunca önce biraz dinledim acaba dalga mı geçiliyor yoksa gerçekten bu soruyu soruyorlar mı diye. Ne yazık ki gerçekten soruyorlar üstüne hoca afallayıp cevap veriyor.
Peki bu neyin göstergesi dedim içimden. Cevap ise ezbere, taklidi inanç yaşadığımız için olsa dedim. Evet çoğumuz anne ve babalarımızdan gördüğümüz dini yaşıyoruz. Kaçımız bir kitap alıp inceliyor ki? Hazır TV’de veya nette hocacıklar var değil mi? Ne gerek var araştırmaya hazırı varken…
Bu Yazım İlginizi Çekebilir >>> Benlikten Bizliğe Geçmek
Bunları düşünürken pat ikinci saçma soru geldi. “Hocam oruçluyken sakız çiğnenmez biliyorum. Peki doğal çam sakızı çiğnesek, şekersiz böyle hani ondan. O zaman da oruç bozulur mu?” Bir an dedim Cem Yılmaz‘mı çıkacak bir yerden “yok komedi öyle komedi değil böyle olacak” deyip müdahale edecek dedim…:) Şaka bir yana aslında ağlanacak halimize gülüyoruz. Kendin söylüyorsun ya sakız orucu bozuyor çam olmuş, ham olmuş sakız sakızdır yani değil mi?
Ramazan Sorularının Göstergesi: Ezbere İnanıyoruz
İnanç meselesinin inanılan ve inanan arasında olduğuna inanan biriyim. Eminim söylediklerim size de mantıklı gelecektir. Bir inancınız var ise öncelikle söylenilenlere değil de inandığın kutsalın öğretilerine bakmak lazım. Ülkemizde kimliği üzerinde dini İslam yazan insanlardan biriyim. (Gerçi yeni kimlikte böyle bir ibare yok o ayrı konu.) Peki ama bu inancı ne kadar biliyor ve uyguluyorum ki ben müslümanım diyebileyim. Ne yazık ki çoğumuz okuma özürlüyüz. Buna ben de çok eskiden dahildim. Dediğim yıllar lise yıllarıydı yani yaklaşık 20 yıl önce… Biz de o zamanlar hocalara saygı vardı tabi ama onlar da harbiden hocaydı. Şimdilerde ise hocalık tüccarlık gibi bir duruma büründü. Bu nedenle birçok insan camiye bile gitmiyor. Hoş onlar kendini kandırıyor bir şekilde ama böyle yapmakta yanlış. Sonuçta unutulmaması gereken inancın inanan ve inanılan arasında olmasıdır.
Kimi Kandırıyorsun?
Öncelikle şunu kabul etmeliyiz ki hepimiz cahiliz. İster bir konuda isterseniz tüm hayat hakkında illaki bir cahil tarafımız var. Her konuyu bilemeyiz değil mi sonuçta insanın temel özelliği bu. Yani temiz bir defter sayfası gibiyiz ve zamanla biz dolduruyoruz iyi veya kötü içeriklerle onu… Buna karşın bazı insanlar her şeyi bilir ve her konuda uzman olduğunu sanırlar. Belki yaşından belki psikolojik sorunlarından yada çocukluk dönemindeki yaşantısından bir şekilde bu duruma giriyorlar. Benim tanığım biri ise küçüklüğünde yaşadıklarından olsa gerek bu tipe bürünmüştü. Sonrasında ne oldu dersiniz? O inanç abidesi önce bencilliği nedeni ile boşandı sonra kabak çiçeği gibi açıldı. Peki bitti mi? Elbette devamı gelecek. Yazık ki o kişi ile ömür geçirene değil mi?
Sonuçta her şeyi bilen insan aslında bilmediğini görmezden gelen insan olur ve çıkarcı bir çevre ile hayatını boşuna yaşar gider. Hepimiz insanız kendiniz dahil kimseyi kandırmayın derim. Sonuçta ne yaparsanız yapan hayatta her istediğiniz olmuyor. İnanç meselesi de aynı bunun gibidir. Senin kalbine, mantığına yatmayan bir konu için önce araştır sonra çözüm bulamazsan bir bilene sor. Aksi durumda TV ve internet çöplüğünde ne olduğu belirsiz kişilerden aldığın inanç bilgisi ne sana ne ülkene yarar. Kısaca dünya hayatını batırdık bari öbür tarafa doğru hazırlık yapalım değil mi?
Bu yazımı beğendiyseniz sosyal medya hesaplarınızda paylaşabilirsiniz. Ayrıca destek olmak veya yeni içeriklerimden haberdar olmak için Facebook, Twitter ve Instagram gibi sosyal medya hesaplarımdan beni takip edebilirsiniz.