Simurg Efsanesi: Benliğe Ulaşmanın 7 Yolu
Bir filmde veya kitapta karşılaştığımız Zümrüdü Anka kuşu yani Simurg efsanesini eminim siz de duymuşsunuzdur. Bu efsanenin öğretilerini okududuğumda günümüzde aslında uygulanması ile insanın özüne dönmesi mümkün gibi. Zümrüdü Anka genel olarak bilinen ismi olsa da diğer isimleri ile Simurg, Pehlevi, Pazand yani Sîna-Mrû, Tuğrul Kuşu, Hüma Kuşu, Devlet Kuşu şeklindedir. Zümrüdü Anka kuşu efsanesi aslında köken olarak Pers mitolojisine dayanır. Türk mitolojisinde de yer edinen efsane de Tuğrul ve Hüma Kuşu isimleri geçmektedir. Günümüzde ise hala İran kültürü açısından önemli bir yere sahiptir.
Zümrüdü Anka kuşunun kartal, şahin cinsi bir kuş olduğu kabul edilmektedir. Bir diğer özelliği ise Anka kuşunun küllerinden yeniden doğduğu inanışıdır. İnanışa göre Anka kuşu öleceğini önceden hissttiğine inanılıyor. Bu döneme geldiğinde kendisine dal parçalarından ve ne olduğun bilinmeyen bir sıvı ile yuva yapıyormuş. Yaptığı bu yuvanın içine girip ölümün anını bekliyormuş. Yaptığı bu yuvanın üzerine Güneş doğuyor ve dal parçalarının tutuşmasını sağlıyor sonrasında ise Anka kuşu yanarak ölüyormuş. Daha sonra ise ateşin içinden yeniden doğmuş olarak çıkmaktaymış. İnanış bu şekilde olsa bile değişik kaynaklarda buna benzer hikayeleri görmek mümkündür.
Simurg Kuşu’nun Özellikleri
Doğum ve ölüm şekli dışında Simurg‘un birçok öğüt verir nitelikte özelliği vardır. Bazı özelliklerini şu şekilde sıralayabiliriz:
Kimseye Muhtaç Olmama: Simurg’un kendi kendine yetebilen bir kuş olduğuna inanılır. Bu özelliği ile kanaati temsil ettiğine inanılır.
Yaratıcıya Yakınlığı Simgeler: Gerek tasavvuf yönünden gerekse inanış yönünden Simurg arınmışlığı ve saflığı simgeler. Bu şekilde de yaratıcıya daha yakın olunulacağına inanılır.
Efsaneleri ile ders verir niteliktedir: Simurg efsanelerinde temel olarak irade, aşk, cehalet, inançsızlık, yalnızlık, gıybet ve bencillik gibi konular üzerine ders verir niteliklere sahiptir.
Bu Yazımda İlginizi Çekebilir: Benlikten Bizliğe Geçmek
En Çok Bilinen Zümrüdü Anka Kuşu Efsanesi
Simurg kelimesinin otuz kuşun temsilcisi olduğu da söylenmektedir. Rivayete göre Simurg kuşların en bilgesi ve her şeyi gören olarak kabul edilmektedir. Bu özelliğinden dolayı kuşlar başlarına içinden çıkılmaz bir durum geldiğinde Simurg‘a danışıyorlar. Günün birinde yine içinden çıkılmaz bir olay başlarına gelir. Bu konu hakkında Simurg‘a danışmak isterler. Ancak bir türlü Anka kuşuna ulaşamazlar. Umutlarının bitmesine yakın çok uzak diyarlarda Anka kuşunun tüyünün görüldüğü haberi gelir.
Ancak işin aslını öğrendiklerinde Simurg’un tüyünün bulunduğu yuvanın Kaf Dağı’nın tepesinde olduğunu öğrenirler. Bu durumda ise bir kısım gidilemeyeceğini düşünür. Bir kısım ise sorunu çözmek için mutlaka gidilmesini gerektiğini düşünür. Çünkü Kaf Dağı’na gitmeleri için yedi tane ucu bucağı görülmeyen vadiden geçmek zorundalardır. Sonuçta bir toplantı yapma kararı alırlar. Verilen karar neticesinde ise bütün kuşların yola çıkacağı kararını alırlar. Böylece sonu görülmeyen yolculuk başlar.
Simurg Kuşuna Yolculukta İlk Yer Dilek Vadisi
Bu vadi istenilenin hemen bulunduğu vadidir. Ne isterlerse hepsini anında elde ediyorlardır. Bu durum bazı kuşların kafasını karıştırır. Sonuçta ise neden yola çıktıklarını nereye gittiklerini unutarak dilek vadisinde kalmak isterler. Çünkü burada emeksizçe makam, zevk, sefa her şey elde edilebiliyormuş. Bu durumda sürünün bir kısmı bu vadide kaybolur ve geriye kalanlar yola devam ederler.
İkinci Yer Aşk Vadisi
Geriye kalan kuşlar ilerler ve aşk vadisine ulaşırlar. Bu vadiye geldiklerinde ise gözlerine bir perde iner ve bakar kör şeklinde yollarına devam ederler. Hiç olmayan şeyleri en güzel kuşlara, taşları zümrütlere benzetirler. Kimi kuşlar bu duruma aldanır ve kendini kaptırarak yolundan ayrılır. Sonrasında ise sürüden bir kısım daha nereye gittiği belli olmadan eksilmiş olur.
Üçücü Yer Bilgisizlik Vadisi
Kalan kuşlar yoluna devam ederek bilgisizlik vadisine ulaşırlar. Burada gördükleri oldukça farklı ve adeta büyüleyen cinstenmiş. Ancak ne olduklarını iyi veya kötü olduklarını bazıları sorgulamış. Sorgulamayanlar ise bu vadinin büyüsüne kapılıp kaybolmuşlar.
Dördüncü Yer İnançsızlık Vadisi
Bu vadiye ulaşan kuşlar ise karamsarlığa kapanmış ve adeta bir boşluğa düşmüş gibi hissetmişler. Bazıları kendini o kadar kötü kaptırmış ki “burası yolun sonu ve daha ileriye ulaşamayız…” diyerek geri dönmüşler. Ancak kararlı ve inançlı olan bir gurup yoluna devam etmiş.
Beşinci Yer Yalnızlık Vadisi
Bu yere geldiklerinde ise sanki kendilerinden başka kuş yokmuş gibi kendilerini yalnız hissetmişler. Sadece kendilerini düşünmeye başlamış. Bazıları kendi başına avlanmaya çıkmış ama birlik halinde olmanın önemini unuttuklarından büyük kuşlara yem olup helak olmuşlar. Bir grup ise birlikte güç doğar diyerek bir arada kalmışlar ve yola devam etmişler.
Altıncı Yer Gıybet Vadisi
Vadiye ulaşan kuşların kulaklarında fısıltılar duyulmaya başlanır. Kimisine Simurg öldü, kimisine Simurg burada değil kimisi de Anka kuşunun saklandığını duyar gibi olur. Bu dedikodulara inananların bir kısmı geri dönmüş veya bu vadide ne yapacağını bilemeden kaybolmuşlar.
Son Yer İse Ben Vadisi
Geçilmesi gereken son vadi ise Ben Vadisi’dir. Burada tüm kuşlar kendini bir başkasından üstün görmeye başlamış ve diğer kuşların kanadından, gagasına yorum yapmaya başlamışlar. Bazıları ise her konuyu bildiğini sanmış. Hepsi “lider ben olmalıyım” savaşına başlamışlar. Bu savaş uğruna kendilerine zarar vermişler. Vadiyi bir şekilde geçenler ise sonunda Kaf Dağı’na ulaşmışlar.
Kuşların yolculuğu bitmesine bitmiş ancak tüm kuşlardan sadece otuz tanesi Kaf Dağı’na ulaşabilmiş. Yuvaya vardıklarında ise kendilerinden başka kimsenin olmadığını görmüşler. Sonrasında ise Simurg kelimesi akıllarına gelmiş. Si otuz ve murg (mürg) 30 demektir. Bu sayede aradıklarının kendi içinde olduklarını anlamışlar.
Günümüz Gözüyle Simurg Efsanesi
Yaşadığımız bu zamanda da aynı değil mi sizce? Kimisi mal,mülk için kimisi makam, mevki için birilerini harcar veya ihanet eder. Kimileri ise ben ben diye diye yalnızlığında boğulur. Kimisi ise ne kendine inanır ne bir başka şeye. Bazıları da sadece gördüğüme inanırım der ama ne gördüğünü sorlamadan körü körüne inanır. Kimi de aşk uğruna doğru ve yanlışı karıştırır elindekinden olur. Bazı insanlar ise bencilliğinden elindekilerin kıymetini bilmez, kimse ile paylaşmaz ve hatta elinde olmasına rağmen başkalarındakileri bile kıskanır. Hayatta neler var zaten yaşayarak görüyoruz…
KAYNAKÇA: Bu içeriğim için tr.wikipedia.org/wiki/Simurg linkinden ve International Journal of Language Academy makalelerinden yararlanılmıştır.
Bu yazımı beğendiyseniz sosyal medya hesaplarınız üzerinden sevdikleriniz ile paylaşabilirsiniz. Bunun dışında yayınladığım içeriklerimden ilk siz haberdar olmak isterseniz Instagram, Twitter ve Facebook sayfalarımdan beni takip edebilirsiniz.