Ramazan Ayı eminim herkes için farklı şeyler ifade ediyor. Kimisi için güzel anılar kimisi için belki zor günler değil mi? Kim bilir… Benim açımdan ise Ramazan Ayı denildiğinde eski çocukluk zamanlarım gelir aklıma. Elbette bu durum 2018 yılına kadar böyleydi. Son iki yıldır ise Ramazan Ayı benim açımdan hüzün ayına büründü. İnsanları tanımak daha doğrusu insanımsıları tanımanın kötülüğü ile karşılaştığım mevsimlerden biri oldu sanırım. Hala öyle mi derseniz “bilmem…” diye geçiştirebilirim. Hepsi bir yana şimdi konumuz sizsiniz ve bu nedenle beni geçiyoruz diyerek sıyrılalım.
Oruç zamanımız bu yıl için Corona virüsü salgınına denk geldi. Elbette bu birçok konuyu da etiledi tabi ki. Üstüne olması gereken dışarı çıkma yasakları da gelince şahsen benim açımdan Ramazan Ayı eski tadı veremeyecek gibi hissettirdi. Ancak biz yine de şartlara uygun şekilde elimizden geleni yaparsak sanırım içinde bulunduğumuz kasvetli havadan biraz kurtulabiliriz. Mesela tele iftar modası çıkarırız kim bilir…
Ramazan Ayı İçin Vücudumuzu Nasıl Hazırlayabiliriz?
Elbette ekonomik şartlar nedeni ile eskisi gibi belki bolca alış-veriş yapamayabilirsiniz. Aslında yapmanıza da gerek yok. Nasıl olsa oruç zamanı tüm ürünler zaten satışta ve yüklüce almanın ne anlamı var. Hem ihtiyacınızı zamanında yeteri kadar alırsanız taze tüketmiş olursunuz. Elbette satın aldığınız yere güveniyorsanız bu durum geçerlidir. Aksi durumda taze diye satılan birçok ürünün taze olma olasılığı oldukça düşüktür.
Oruç mevsimi bu sene yine yaz ayına denk geldi. Bu nedenle su tüketimi fazla olacaktır. Özellikle hareketli bir işiniz varsa daha fazla sıvı kaybınız olabilir. Sıvı kaybını önlemek adına bol su elbette için diye herkes söylebilir. Benim tavsiyem ise buna ek olarak bilinçli şekilde meyve tüketmenizdir. Yani hangi meyvenin size ne yararı olacağını bilerek tüketmenizdir. Mesela elma suyunu uzmanlar çok önerir. Özellikle direkt kalbe fayda sağlaması önem kazanmasını sağlıyor. Meyveleri aslında sadece Ramazan’da değil her zaman bilinçli tüketilmesi size kalıcı sağlığın kapılarını açacaktır.
Yemek konusunda ise genel önerim ihtiyacınız kadar yemenizdir. Oruç tuttunuz diye sofraya gömülüp sonrasında da soda havuzuna dalmanın gerçekten faydası olmadığını bilin. Hayatta her şeyin kararlı olması iyidir. Özellikle sizin elinizde olan durumları kesinlikle kararında yapmanız hem maddi hem manevi olarak sizi rahatlacaktır.
Yemek Faslını Geçtik Kafa Olarak Hazır mısınız?
Eskiden her Razaman’da çeşitli etkinliklere katılırdım. Özellikle oruç ayına özel yapılan etkinliklere bayılırdım. Malum virüs nedeni ile çoğu etkinlik iptal olacaktır. İptal olmasa bile korkudan gitmeye çoğu kişi yanaşmaz desem bile bundan pek emin değilim. Sonuç olarak toplumda “ben dua okudum, virüs bana etki etmez vb.” inanışa sahip kafalar yok değil mi elbette bolca var sanırım. Elbette “duanı oku ama tedbirini de al” denildiğinde ise işlerine gelmez. Aslında bunlara baştan başlayarak duanın ne olduğunu Kavli ve Fiili duanın tanımlarına kadar hepsini anlatmak gerekir. Bunu anlatmak elbette bana düşmez sanırım. Bir zahmet Google amcaya hadi olmadı varsa güvendiğiniz bir cami imamına sorabilirsiniz.
Kafa yapınız ne olursa olsun Ramazan Ayı kapımıza dayandı. “Hoş geldi iyi geldi de şu virüs olmasa daha iyi olurdu…” diyebilirsiniz. Ancak her şeyin zamanı bellidir. Ne bir nefes önce ne bir nefes sonra değil mi? Siz her konuda tedbirinizi alıp kendinizi kollar ve insanlara güven konusunda dikkatli olursanız eminim eski tatlara yakın bir oruç ayı geçirebilirsiniz. Elbette bu sadece benim temennimdir…
Bu yazımı beğendiyseniz sosyal medya hesaplarınız üzerinden sevdikleriniz ile paylaşabilirsiniz. Bunun dışında Instagram, Facebook veya Twitter gibi hesaplarım üzerinden beni takip ederek en güncel yazılarımdan ilk siz haberdar olabilirsiniz.