Evlilik tüm toplumlarda gerekli veya gereksiz yere önemsenen bir konudur. Özellikle ülkemizde konu evlilik olunca birçok insan temkinli yaklaşır. Hatta günümüzde evlilik yaşı da bir hayli ilerlemiştir. Bunun temel nedenleri arasında güven duymama, karşı taraf tarafından anlaşılmama, iletişim kuramama ve en önemlisi ise bencillik kavramıdır.
Bilindiği gibi bencillik insanın doğumundan itibaren ortaya çıkan duygudur. Bundan olsa gerek bakıma muhtaç olan bebekler ilgi çekmek adına birçok şirinlik yaparlar. Bu durum elbette ömür boyunca devam etmiyor. Zamanla insan gelişiyor ve bencillik duygusundan uzaklaşıyor. Tabi ki bu gelişim süreci normal durumlarda gelişim gösteren insanlar için geçerlidir. Bazen ise insanlar yaşının ilerlemesine rağmen bencillik duygusundan arınamazlar. Üstelik bu tür insanların en kötü tarafı ise bencil olduklarını ya kabul etmezler yada görmezden gelirler. Özellikle ailenin tek çocuğu ise bu durum sıklıkla görülmektedir. Bu tür insanlara göre bencillik bebeklerden farklı olarak sadece ilgi çekmek dışında kendisinin her konuyu bildiğini ve diğer insanlardan üstün olduğunu zannetmesi şeklinde görülmektedir.
Bencillik İlişkilere Nasıl Zarar Verir
Öncelikle gözlemlenen en belirgin özellik bencil insanlarda empati duygusu neredeyse yok denecek kadar azdır. Sürekli olarak karşı tarafı suçlar ve kendisini anlamadığını söyler. Daima taviz vermesi gereken taraf ise karşısındaki olmasını ister. Ancak kendisi söz konusu ise taviz lafını bile duymak istemez.
Bu yazımda ilgini çekebilir: Benlikten Bizliğe Geçmek
Bencillik sadece iki kişi arasında değil diğer tüm ilişkilerde de kişiye veya kişilere zarar vermektedir. Çevresindeki bağlar daima bir çıkar üzerine kurulur. Dostum dedikleri bile bir çıkarı olmasa o kişinin bencilliği nedeni ile çekilemeyeceğini bilirler. Ancak karşılıklı bir çıkar söz konusu olduğundan bile bile ilişkilerini sürdürürler. Bencil insan kabul etmese de evleneceği kişinin adeta lambadan çıkan cin gibi tüm isteklerini sorgusuz şekilde yapmasını ister. Buna karşında kendisinden bir şey istenmemesi öncelikleri arasındadır. Ancak çoğu bencil insan bu durumun böyle olduğunu kabul etmez veya görmezden gelir.
Bencillik Evliliği Bitiriyor
Konunun daha iyi anlaşılması açısından gerçek bir hikayeden yola çıkalım. Bir evli çift düşünün ve bu çift yaklaşık 2 yıllık bir flört dönemi sonrası evlenmiş olsun. İki yıl boyunca elbette biraz birbirlerini tanıyorlar. Asıl iş ise evlendikten sonra meydana çıkıyor. Bencil taraf sürekli kendi isteklerinin yerine getirilmesi konusunda farkında olmadan veya görmezden gelerek psikolojik baskı uyguluyor. Elbette daha cicim ayları dediğimiz zamanlar olduğu için diğer partner isteklerini yerine getirmeye çalışıyor. Ancak tabi ki belirli bir noktada diğer tarafında isteği olunca bencil taraf karşı çıkıyor. Bir böyle iki böyle bir noktadan sonra evlilik sarsılmaya başlıyor. Bunlara ek maddiyat, anne ve babalarının ilişkiye olumlu veya olumsuz şekilde karışması ve kıskançlık eklenince boşanmak kaçınılmaz oluyor.
Bazı bireyler 3-4 yıl evli kalırlar ancak çocuk düşünmezler. Bu durumda ise muhtemel senaryo çiftlerden biri bencildir. Karşı taraf ise bu bencil insan ile çocuk yapmanın iyi bir fikir olmadığını bilir ve her defasında bir bahane uydurur.
Hayat Dair Sonucu Ne Oluyor?
Sonuç olarak bencillik tedavisi olmayan bir durum gibi görülmekte. Ancak buna rağmen bencil olduğunu kabullenen insanlarda iyi bir aileye ve geleceğe sahip olmuyor değil. Asıl olan insanı insan olduğundan sevmektir. Bunu kabullenince aslında ortada bencillik diye bir olgu kalmıyor. Bu durumda yapılması gereken en mantıklı hareket eşlerin birbirlerini anlamaya çalışmasıdır. Ancak bu aşamada bile bencil taraf size iletişim kuramıyoruz diye çıkış yapabilir. Aslında iletişim kuruluyor ancak karşı taraf bencilliğinden bunu kabul etmiyor veya görmezden geliyordur. Kısaca kendinizi karşınızdaki insanın yerine koyun ve biraz vicdanlı düşünün. Bu durumda ilişkinizin sağlıklı şekilde ve güçlenerek devam edeceğinizi göreceksiniz. Aksi durum da ise zaten siz o kişiyi almanız hata ve acı bir tecrübe olacaktır…
Bu yazımı sosyal medya hesaplarınızda paylaşabilirsiniz. Dilerseniz Facebook, Instagram ve Twitter sosyal hesaplarımdan beni takip edebilirsiniz.