Eminim uzun süredir siz de benim gibi bazı şeylerden eskisi gibi tat alamıyorsunuzdur. Bunda belki teknolojinin belki değişen kafa yapısının payı oldukça fazla olabilir. Malumunuz yakın zamanda Ramazan Bayramı’nı kutladık. Dolayısı ile son birkaç yıldır tekrarlanan söz “Nerede Eski Bayramlar” cümlesi tekrar gündeme gelmiş oldu. Evet gerçekten eski bayramları bulmak zor. Ne çocuklar şeker toplar oldu, ne büyüklerin elleri öpülür oldu. Bunun nedeni nedir? Bir çöküş mü yoksa bir devrim mi? bilinmez ama hiç iyi bir şey olmadığı belli.
Mesela geçtiğimiz günlerden birinde yani Kadir Gecesi’nde değişiklik olsun diye Eyüp Sultan’a gidelim dedik. Eski zamanlardan aklımda kalan özel günlerde ki özellikle Ramazan Ayı için baya kalabalık oluyordu. Hatta yarım saatlik yol 3-4 saate çıkıyor, park sorunu için erkenden gitmek gerekiyordu. Ne bileyim ben de aynı olur diye öğleden sonra yola çıktım. Gidiş süresi şaşırttı o ayrı konu bir de Eyüp’e bir gittim bomboş… Ne park sorunu var ne bir kalabalık sorunu var. Elbette tatilin bunda belki etkisi vardır ancak hafta içi bu durumda görmek pek alışık olduğum bir durum değildi. Neyse ki bu benim işime geldi. Rahatça gezdim, dolaştım ve hatta iftara yakın bir yer bile bulup iftar yaptım.
Nerede Eski Bayramlar ve Nerede Eski İnsanlar
Eski bayramlara ulaşmak için eski insanları bulmak mı gerek bilemem ancak şuan ki nesil manevi olarak pek iç açıcı değil sanırım. Önceki yazılarımdan yani Hocam Nefes Aldım Oruç Bozulur mu? başlıklı içeriğimde de söz ettiğim gibi ezbere yaşıyoruz. Günü kurtarma derdindeyiz ve hep hazır bekliyoruz. Yemek hazır, iş hazır, fikir hazır, inanç hazır ve hatta ilişkiler bile hazır olsun istiyoruz… yani hazır olsun da yeter ki gerisi önemli değil edası ile hazır kafasında gidiyoruz… Bu değişmediği sürece bizler “Nerede Eski Bayramlar” demeye devam ederiz. Bu değişim ise eğitim ile olacak belki ama bunun içinde eğitimci gerekli. Eğitim dediğim sadece okul dersi değil tabi ki anne ve babanın verdiği eğitim de dahil hepsidir. Bu durumu nasıl kim çözer onu şimdilik bilmiyoruz…
Zaman değişiyor ve dolayısı ile bizler de zamana ayak uydurma uğruna değişime giriyoruz. Kimisi özgür olduğunu sanıp inancını değiştiyor, kimisi boşanıyor kimisi başını açıyor kimisi de başını kapatıyor. Sonuç ise belli eşşeğe altın semer bile vurulsa eşşek yine eşşektir yani değişmez. Aynen bunun gibi bencil diyebileceğimiz insanların çağı geliyor sanırım. Özenti, kaf dağında yaşadığını hissetme ve her konuya sahip olduğunu düşünme zamanımızı oldukça negatif şekilde değiştirdi. Dolayısı ile sadece “Nerede Eski Bayramlar” değil nerede eski zamanlar der olduk. Bu durum ne zamana kadar devam eder bilinmez belki ama elbette içlerinde doğru yolda olacak olan bir nesil gelir bir zamanda…
Unutmadan İyi Bayramlar
İyi veya kötü bir şekilde daha Ramazan Bayramı’nı yaşadık. Benim açımdan pek bir önemi olmasa da bayram bayramdır işte diyelim. Herkesin bayramı kutlu ve mutlu olur umarım. Bu bayram da yaşlıları ve çocukları unutmayın derim. Sizi unutanları ise hiç aklınıza bile getirmeyin. Onlar nasıl olsa günü gelince kaybettiklerini anlayacaklar ve pişman olacaklardır. Siz onları inandığınız şeye havale edin ve bir kenara koyun. Günü gelince onların yüzüne bir tokat gibi çarparsınız…
Bu yazımı beğendiyseniz sosyal medya hesaplarınız üzerinden paylaşabilirsiniz. Ayrıca güncel içeriklerimden haberdar olmak için Facebook, Twitter ve Instagram gibi aktif kullandığım sosyal medya araçlarından beni takip edebilirsiniz.